Rusya’nın dünyayla arasının bozulması liseli gençler gibi yalnız kalmak istemeyip bizimle yakınlaşmasına sebep olurken, Türkiye de durumu fırsata çevirmenin yollarını ana gündem ekonomi olunca buluyor. Dünyanın Rusya’ya bir yandan sırtını döner gibi yapıp, bir yandan el atından gaz alımlarına mecbur olması bizim işimizi kolaylaştırıyor. Havaların kış mevsimi normallerinin üzerinde olması da Batının işine geldiğinden burada da terazinin kefesinde havada kalan Rusya oluyor bu da Türkiye’ye yarıyor. Böylelikle cari açık, kur, enflasyon ortamında enerji fiyatlarında ve ödemelerinde Türkiye vade yapabiliyor.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle tüm dengelerin arapsaçına döndüğü dünya siyasetinde özellikle enerji savaşı halen bir şekilde sürse de savaşın ilk zamanları gibi değil. Türkiye’nin bu konuda bir hub olması konuşulurken, diğer yandan da pazarlık sever bir ülke olarak durumu fiyat avantajına çeviriyoruz.

Habertürk’te Ankara kulislerinden Bülent Aydemir, Rusya’nın BOTAŞ’ın 20 milyar dolarlık ödemesini 2024’e dek ertelediğini duyurdu. Akabinde de sanayi abone grubunda elektrik tarifelerinde yüzde 16 ve İstanbul’da da doğalgaza yüzde 12 indirim yapılacağı haberleri yankılandı.

Bu haberler sosyal medyada çok ilgi çekerken, özellikle Putin’in bu yaptığının Türkiye’nin iç siyasetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimler için elini güçlendirdiği kanısına varıldı.

Merkez Bankası’nı önemli bir aktarım kalemi olan BOTAŞ’a bu aktarımların yapılmaması de rezerv etkisi yaratmıştı.

Bu ödemelerin ertelense de bir gün vadesini geleceği de düşünülüyordu.

Ancak ödemelerin 2023 seçimleri sonrasında vadelendirilmesi de düşündürüyordu.

Ekonomi alanında bulunanların ağırlıklı ilgisini çeken gündemde birçok kişi Rusya ile nasıl bir ticaret yapıldığını da merak ediyordu.

BOTAŞ’ın bu ödemeleri neden yapamadığını sorgulayanların döviz kurlarının seyrine bakmadığı da düşünülebilirdi.

Muhalefetten önemli işimler de bu duruma muhalefet ediyordu.

Siyaset yorumcuları durumu daha sert söylemlerle ifade ederken,

Desteğin iktidarın ekonomik konjonktürde elini güçlendirdiği ise aşikardı.

Bir yerden sonra herkes diplomasi ya da uluslararası ilişkilerin de bir ticaret olduğunu biliyordu.

Dost ülkelerin destekleri yeniden gözden geçirilirken,

Muhalefete muhalefet etmek konusunda her zaman yaratıcı çözümler de vardı.

Türkiye’nin dış ilişkilerde avantajlı olması sevindirirken, 2023 seçimleri öncesi bazı hamleler ise dikkat çekiyor.

Sizce? Yorumlarda buluşalım. ??
